Temiz Etiket

Etiket bilgisi insanlar üzerinde nasıl bir algı oluşturuyor? Gıda sektöründe olumlu olarak bilinen bir kavram, tüketicide olumsuz algı yaratabilir mi?

09 Mayıs 2021 5 Dakika Okuma Süresi
Temiz Etiket

Etiket bilgisi insanlar üzerinde nasıl bir algı oluşturuyor? Gıda sektöründe olumlu olarak bilinen bir kavram, tüketicide olumsuz algı yaratabilir mi?

Son 10 yıldır hızla artış gösteren bilinçli tüketici kitlesi gıda endüstrisinde sürekli gelişim, değişim, düzenleme ve inovasyonların devamlılığına büyük katkı sağlamaktadır. Son yılların trendleri arasında da etiketin temiz olması tercihi yer almaktadır. Etiketin temizini aramak tabiri kulağa ilginç gelse de; içeriğinin nasıl oluştuğu ve ne şartlarda üretildiği bilinmeyen gıdalar için merakı en çok gideren olgu bir gıdanın etiketidir. Tüketici açısından temiz etiketli gıdalar daha “sağlıklı” gıdalar olarak algılanmaktadır. Bu tür ürünlerde daha az katkı bulunması ve günlük hayatta evde, mutfakta kullanabileceği, erişebileceği bir içeriğe sahip olması, daha sağlıklı olarak değerlendirilmesine sebep olmaktadır.

Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nde belirtilen hususlara göre; bir gıdanın etiket bilgilerinde, içeriği belirtilmekte ve şeffaf şekilde tüketiciye yansıtılmalıdır. Daha önceleri insanların sadece albeniye önem vererek yapmış oldukları gıda alışverişleri; sosyal medyada artan bilgi kirlilikleri, taklit-tağşiş listelerinin yayınlanması gibi sebepler satın alınan ürünlerin etiketlerine dikkatleri çevirdi. Fakat bu durum aksi bir şekilde insanların ne yediğini biliyor olması güven hissiyatı yerine, etiketinde olabildiğince ‘doğal’ olarak tabir edilebilecek, daha halk dilinde anlaşılır kabul edilen gıdalara yönelimi artırmıştır. Özellikle ‘organık’/’doğal’katkı maddesi içermeyen’ gibi belirgin etiket bilgisi olan ürünlere talep artışı yaşanmıştır.

Son zamanlarda yapılan araştırmaların sonucu, tüketicilerin bazı katkı maddelerini ve bunların, isimlerine aşina olmadıklarında daha zararlı olarak algıladıklarını göstermektedir. Tüketicilerin sentetik kimyasallara yönelik tutumlarının, gıdalardaki bileşenlere ilişkin risk algılarını etkilediğini ve gıdalardaki kimyasallara ilişkin risk algılarının, doğal gıda tercihleriyle pozitif yönde ilişkili olduğu gözlenmiştir. Araştırmalar, temiz etiketli yiyeceklerle ilgilenen tüketicilerin, bildikleri malzemelerle hazırlanmış, daha kısa içerik listelerine sahip ürünler ve minimum düzeyde işlenmiş ürünler aradıklarını göstermektedir.

Gıda üreticileri her ne kadar tüketicilerin artan taleplerine uygun üretimi destekleyebilmek için ürünlerin içeriğindeki katkı maddesi/koruyucu gibi ek maddeler olmadan üretim yapmak isteseler de, nüfusun kalabalık olduğu bir dünya düzeninde israf karşısında daha dayanıklı ve raf ömrü uzun ürünlerin üretilmesinin kaynakları da ancak bu şekilde mümkün olmaktadır. Nüfusun kalabalık olması, üretilen ürünlerin hızla ve kısa sürede tüketilmesi düşüncesiyle tezatlık yaratıyor gibi dursa da, üretici firmaların her lokasyona tüketilebilecek en kısa sürede lojistiği sağlaması da oldukça zor olmaktadır. Üretici gözüyle ve bilimsel yönüyle bakıldığında gıdaların üretiminde ek bileşenlerin kullanılması oldukça gereklidir.

Bir diğer kavram ise gıdaların işlenmiş/işlenmemiş olması üzerinde durulmasıdır. İnsanlar özellikle işlenmiş olarak nitelendirilen bir prosesten geçirilmiş ürünlerin tüketiminde çekimser davranmaktadırlar. İşlenmiş bir gıda, insanlarda ‘temiz’ olmadığı algısını yaratmaktadır.

Temiz Etiketli Ürünlere Yönelim

Uygulamayı başlatan talepler; gıda etiketindeki bileşen (içerik) listesinin olabildiğince kısa olması, etiket bilgilerinin kolay okunması ve anlaşılması, sentetik ve kimyasal çağrışımlı katkıların bileşen listesinden çıkarılması, gıdanın olabildiğince doğal veya doğala en yakın hali ile tüketilmesi olarak sıralanmaktadır. Bunlar tüketici talebi olarak yansıtılmaktadır.

Güncel bir trend olarak clean label, yani ''temiz etiket'' kavramı pek çok üründe görülmektedir. Önceki yıllarda tüketici tarafından istenen renk, koku, tat, kıvam, tekstür, raf ömrü, alışılmış tat gibi öncelikler yerini yavaş yavaş temiz etiket kavramına bırakmaktadır. Bu kavram genel olarak gıda etiketlerinin endüstride kullanılan katkı maddeleri, tatlandırıcı, kıvam arttırıcı, stabilizör veya emülgatör gibi E koduna sahip maddelerden arındırılmış olmasını beklemektedir.

Tüketici Gıda Sektörüne Güven Duyuyor mu?

Tüketicilerin gıda sektörüne güvenmediği bir gerçektir. Birtakım üreticilerin ticari kaygıları yüzünden ürünlerde taklit/tağşişe yönelmesi, raf ömrünü uzatmak için çeşitli kimyasal katkı kullanımı, merdiven altı diye tabir edilen denetimsiz işletmelerde insan sağlığına aykırı üretimlerin gerçekleştirilmesi ve benzeri sebepler bu güvensizliğin altında yatan temel nedenlerdir. Resmi kuruluşlar tarafından yapılan raporlarda gıda maddelerinde pestisit, ağır metal kalıntıları tespit edilmesi, ayrıca gıda konusundaki bilgi kirliliğine sebep olan ve halkı galeyana getirmek için çabalayan kişiler bu güvensizliği pekiştirmektedir.

Yasal Olarak Gıda Üretimi Nasıl?

Tüm bunların yanı sıra hızlı tüketim ürünlerinde asıl ele alınması gereken etiketin temizlenmesinden çok etiket içeriğinin net olarak anlaşılmasıdır. Bilinçli bir tüketicinin etikette katkı maddesi olarak ifade edilen bileşenlerin içeriklerine hakim olması gerekmektedir. Öncelikli olarak tüketici tarafından ambalajlı yiyeceklerin gerekli kalite kontrol işlemlerinden geçtiği ve makul limitler içerisinde tüketildiğinde insan sağlığı açısından sorun teşkil etmeyeceği bilinmelidir. Hastalık sebebi olarak gösterilen E kodlu katkı maddelerinin insan sağlığına etkileri ve kullanım limitleri üzerine uzun araştırmaların yapıldığı, gerekli denetimlerden geçtiği ve bu süreçler sonucunda kullanıldığı unutulmamalıdır.

Bütün Gıda Ürünleri Temiz Etikete Sahip Olmalı

  • Dikey tarım yaygınlaştırılmalı
  • Gıda katkı maddelerinin kullanımı gerekliliklere bağlanmalı ve bütün katkı maddelerinin limitler dahilinde kullanılıp kullanılmadığı denetlenmeli, kamuoyuyla paylaşılmalı
  • Kısa lojistik zincirinin oluşturulabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı
KAYNAKÇA

Bunlar İlginizi Çekebilir

AGPAM’ın sizin için önerdiği çalışmaları okuyun.

Tarım-Gıda Kompleksi: GıdaPark

Yedi bölgenin her birinde yer alan GıdaPark’lar tamamen kamuya ait ve çeşitli tarım-gıda, atık ve lojistik akışların entegre edildiği...

09 Mayıs 2021 4 Dakika Okuma Süresi
Nasıl Koruyoruz?

Gıdaların muhafaza edilmesinin amacı, gıda israfının önüne geçebilmek ve gıdaya ulaşılabilirliğin azaldığı dönemlerde de bu temel ihtiyaçtan...

09 Mayıs 2021 10 Dakika Okuma Süresi
Bültene abone olun!

Yazılarımız otomatik olarak mail kutunuza düşsün.
Spam göndermiyoruz!